TÜZEL KİŞİLER
Tüzel kişiler (hükmî şahıslar), gerçek kişiler dışında kalan, hukuk düzenince kendilerine haklara sahip olma ve borç edinme olanağı sağlanmış kişilerdir.
Tüzel kişiliğin ortaya çıkışında ona duyulan ihtiyacın rolü büyüktür. Gerçekten de toplumda; derneklere, ortaklıklara, sendikalara, kooperatiflere, devlete ve vakıflara ve daha nice kişi ya da mal topluluklarına kişilik tanınması onların hukuk düzenindeki etkinlik ve varlıklarının işlevselliği açısından zamanla zorunlu hâle gelmiştir.
Tüzel Kişiliğin Unsurları
Tüzel kişiler belirli bir amaç çevresinde örgütlenmiş topluluklardır. Bunların tüzel kişilik kazanma yönünde bir irade ortaya koyması ve devlet tarafından tanınması ile tüzel kişilik kazanılır. Tüm unsurları bir arada saymak gerekirse bir tüzel kişinin varlığı için; amaç, örgütlenme, hukuk düzenince tanınma ve bu yöndeki iradenin varlığı aranmalıdır.
Tüzel Kişiliğin Kazanılması
TMK m. 47’ye göre, başlı başına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal toplulukları, kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanırlar.
Tüzel Kişilerin Sınıflandırılması
Tüzel kişileri değişik açılardan sınıflandırmak mümkündür. Ancak en yaygını iç yapılarına ve tabi oldukları kurallara göre yapılan sınıflandırmadır.
İç yapılarına göre tüzel kişiler
Kişi Toplulukları: Kişi toplulukları kişilerin bir araya gelmesi ile oluşan tüzel kişilerdir. Burada topluluğu oluşturan kişilerdir. Kişi topluluklarına; kooperatifler, şirketler, dernekler, sendikalar, siyasi partiler, devlet, köyler, avukat ortaklığı örnek verilebilir.
Mal Toplulukları: Kişilerin mal varlıklarının belirli bir bölümünü ayırarak belli bir amaca özgülemeleri ile mal toplulukları oluşur. Vakıf mal topluluklarının en güzel örneğidir. Üniversiteler, TRT, YÖK gibi kurumlar hep mal topluluklarıdır.
Tabi oldukları kurallara göre tüzel kişiler
Kamu Hukuku Tüzel Kişileri: Kamu hukuku tüzel kişileri, kamu hukuku kurallarına tabi olan, kamu otoritesini temsil eden, kamu hizmeti gören tüzel kişilerdir. Bunlar kanunla ya da kanunun verdiği yetkiyle kurulurlar ve tüzel kişilik kazanırlar. Sona ermeleri de kanunla olur.
Kamu hukuku tüzel kişileri çok çeşitlidir. Genelde, kamu idareleri ve kamu kurumları olmak üzere iki başlık altında toplanırlar. Kamu idarelerine devlet, belediye, il (il özel idaresi), köy örnek olarak verilebilir. Kamu kurumlarına ise TRT, Milli Piyango İdaresi, Üniversiteler birer örnektir.
Barolar, Türk Tabipler Birliği, Ticaret ve Sanayi Odaları gibi meslek kuruluşları, Anayasa m. 135 gereği, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır.
Özel Hukuk Tüzel Kişileri: Özel hukuk tüzel kişileri, özel hukuk kurallarına tabi olan, kamu otoritesini temsil etmeyen tüzel kişilerdir. Kendi içlerinde kazanç paylaşma amacı güdüp gütmediklerine göre iki ana gruba ayrılırlar. Ticaret Kanunu’nda düzenlenen ticaret şirketleri; kolektif, komandit, limited ve anonim şirketler, ortakları arasında kazanç paylaşma amacı güderler. Dernek, vakıf, siyasi parti ve sendika gibi tüzel kişiler ise bir kazanç elde edip onu paylaşmak amacıyla kurulmazlar; amaçları bambaşka, esas itibarıyla ideal bir amaçtır.
Kamu iktisadi teşebbüsleri: KİT adıyla meşhur kamu iktisadi teşebbüsleri sermayesinin yarıdan fazlası devlete ait olan ve kanunla kurulan tüzel kişilerdir. Ancak bunların özel hukuk hükümlerine tabi olmaları esastır, bundan dolayı tacir sayılırlar ve ticaret hukuku hükümleri bunlar hakkında uygulanır. Bu karışık yapı nedeniyle KİT’lerin sınıflandırılması sorunludur. Kamu hukuku tüzel kişisi mi, yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi oldukları tartışmalıdır. Bazı yazarlara göre, bunları ayrı bir başlık altında; karma nitelikli tüzel kişiler olarak sınıflandırmak daha doğrudur.
Tüzel Kişilerin Hak Ehliyeti
Kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanmakla birlikte hak ehliyetine de sahip olurlar. Hak ehliyetlerinin ve davada taraf olma ehliyetlerinin kapsamı gerçek kişilerdeki gibidir. Ancak, doğal olarak tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaratılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olan haklara ve borçlara ehil değildirler (TMK m.
48).
Tüzel Kişilerin Fiil Ehliyeti
Hak ehliyeti gibi, fiil ehliyeti de tüzel kişilerde gerçek kişilerdekinden ayrı bir anlam taşımaz. Her hâlükârda fiil ehliyeti olmadıkça bir kişinin kendi fiilleriyle haklar edinebilmesi ve borç altına girebilmesi mümkün olmaz.
Fiil ehliyetinin şartları açısından ise gerçek ve tüzel kişiler birbirinden keskin çizgilerle ayrılır. Zira yaşa bağlı erginliğin ya da ayırt etme gücüne sahip olma ile ilgili akli faaliyetin tüzel kişilerde aranması maksada uygun değildir.
Tüzel kişilerde bu noktada organlar önem kazanır. Nitekim tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar (TMK m. 49).
Bir tüzel kişide hangi organların bulunmasının zorunlu olduğunu kanun koyucu o tüzel kişi ile ilgili mevzuatta belirlemiştir. Örneğin derneklerde genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulunun bulunması zorunludur (TMK m. 72). Kanun tarafından tüzel kişide bulunması aranan organlara zorunlu organlar denir. Bunun dışında tüzel kişiler kendileri için bazı organlar öngörmüş olabilirler ki, bunlara da seçimlik organlar denir. Örneğin derneklerde görülen disiplin kurulları
seçimlik organ niteliğindedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder