İnsanın sosyal bir varlık olması, onu daima toplum içinde yaşamaya
sevk etmiştir. Toplumsal yaşam ise düzeni gerektirir. Toplumsal yaşamı düzenlemeye çalışan kural sistemleri emirler ve yasaklar koyarak insan davranışlarını yönlendirmek, bu suretle
sosyal hayatı tanzim etmek
istemişlerdir. Toplumsal yaşamı düzenleyen kural sistemleri (sosyal düzen kuralları) arasında din kuralları, ahlâk kuralları, görgü kuralları,
örf ve âdet kuralları ile nihayet hukuk kuralları
yer alır. Bu kural
sistemlerinin hepsi, insan davranışını konu edinir, normatif (kural koyucu) karakter taşır ve
norma aykırı hareket edenler bir tepkiyle karşılaşırlar.
•Hukuk kurallarını diğer sosyal düzen kurallarından ayıran özelliklerin en
belirgini, hukuk kurallarının yaptırımının (müeyyidesinin) maddî
nitelikte
olmasıdır. Zira bir hukuk kuralına aykırı davranışta bulunan
kişi, karşısında devlet desteğine sahip zorlayıcı bir gücü bulacaktır. Bir
hukuk kuralı hâline gelmemiş olan diğer sosyal düzen kurallarında bu
özellik yoktur.
•Sözlükte “haklar” anlamına gelen hukuk sözcüğünün başka manaları da bulunmaktadır. Diğer yandan “hukukun görünümleri” olarak da nitelendirilen bazı kavramlar da söz konusudur. Bunlardan pozitif hukuk,
bir ülkede belirli bir zaman diliminde yürürlükte bulunan hukuk
kurallarının tümünü ifade eder. Mevzu hukuk ise
pozitif hukukun örf ve âdet hukuku dışında kalan kısmını oluşturur. Yürürlükteki hukuku değil,
olması gereken hukuku, ideal hukuku ifade eden kavram ise
tabiî
(doğal) hukuk kavramıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder