16 Aralık 2013 Pazartesi

MEDENİ HUKUK'UN YARATICI KAYNAKLARI

MEDENİ HUKUK'UN YARATICI KAYNAKLARI
Kural olarak, hukuk kuralları yasama organı tarafından ortaya konulur. Medeni Hukuk açısından da bu kural geçerli olmuş ve Türk Medeni Kanunu ile Türk Borçlar Kanunu, yasama organı tarafından kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Yasama organının Medeni Hukuk alanında ortaya koyduğu kaynaklar elbette bu iki Kanunla da sınırlı değildir; ama bu alanı ağırlıklı olarak düzenleyen metinler bunlardır. Bu alandaki özel kanunlara; Nüfus Hizmetleri Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu örnek olarak gösterilebilir.
Hukuk kuralları zaman zaman yürütme organı tarafından hazırlanan düzenleyici kurallar şeklinde de karşımıza çıkabilir. Örneğin Bakanlar Kurulunca hazırlanmış olan "Tapu Sicili Tüzüğü" ya da Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan "Kapıdan Satışların Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" kaynağını yürütme organında bulan düzenlemelerdir. Gerçi Anayasamızın 115. maddesine göre Bakanlar Kurulu, Kanun'un uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştayın incelemesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkarabilir. Anayasamızın 124. maddesine göre de başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Anayasamızın bu iki maddesinde, tüzüklerin de yönetmeliklerin de aslında bir kanuna dayanarak çıkarılabildiğini görsek de kanaatimizce bu durum, bu kurallar bakımından yaratıcı kaynağın yürütme organı olduğu gerçeğini değiştirmez.
Medeni Hukuk alanında bazı koşullar altında hâkimin dahi hukuk kuralı yaratabilmesi mümkündür. Eğer bu kural, içtihatları birleştirme kararı şeklinde karşımıza çıkarsa, Yargıtay genel kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlayıcı nitelik taşırken, tek bir davaya ilişkin olarak hâkimin yarattığı hukuk şeklinde ortaya çıkarsa, ancak o davanın taraflarını bağlayacak şekilde etki gösteren bir hukuk kuralı niteliği taşır.
Örf ve âdet hukuku dediğimiz kuralların ise kaynağı aslında bu kuralların bireylerine uygulanacağı toplumun ta kendisidir. Çünkü örf ve âdet hukuku kuralları, hukuk kuralı sayılabilmek için gerekli nitelikleri taşıyan örf ve âdet kurallarıdır ve bu kurallar toplum bireylerinin zaman içinde sürekli tekrarladıkları davranış biçimlerinden oluşur.
Medeni Hukuk, özellikle Borçlar Hukuku alanında, hukuki ilişkinin tarafları da yaratıcı hukuk kaynağı olabilirler. Çünkü taraflar arasında kurulan bir sözleşme, kanunların emredici hükümlerine, kişilik haklarına, kamu düzenine, genel ahlak ve adaba aykırı olmadıkları sürece taraflar arasında âdeta kanun gibi geçerlidir. O hâlde, taraflar, kurdukları sözleşmenin hükümleri bakımından, sadece kendi aralarında uygulanacak olan Hukuk'un kaynağı rolünü üstlenmiş olurlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder